22 Kasım 2010 Pazartesi

Sezgilerinize kulak verin

İyi fikirler bizim en sakin, huzurlu anımızda ne olduğunu bile anlamadan geliverirler ve biz onları havada yakalayıp not defterimize not edip daha sonra hayata geçirme kararı alabiliyorsak ne mutlu bize.

Albert Eınstein ın çok sevdiğimi bir sözü var, Merakında kendine özgü bir varlık nedeni vardır der.
 Ne kadar da doğru, Benim makyaja olan merakım beni bu konuda uzmanlaşmaya iten sebepti. Bir fikir olarak doğdu ve bugün makyaj ile ilgili tüm bilgilerimi bu fikre borçluyum.

Olur mu olmaz mı diye uzun uzadıya irdelemedim. Fikir gelmişti bir kere, artık yapılması gereken sezgilerime kulak verip bu fikrimi destekleyip, güçlendirmek için araştırmalar yapmaktı. Zamanı gelmiş bir fikre direnmenin hiç bir anlamı yoktur bende direnmedim. Bu işi nasıl, nerde öğrenebilirim sorularına cevaplar buldum ve hayata geçirmek için ne yapmam gerekiyorsa yaptım.




Benim için eğitim anlamındaki en uç nokta Los Angales, Hollywood da Joe Blasco West Make -up scholl olarak bilinen  sinema ve podyum dünyası için makyaj uzmanları yetiştiren sektörün önde gelen okulunda eğitim almak oldu. Makyaj Oscarı olan Narnia filminin makyaj artistide yine bu okuldan mezun olmuştur.
Yaratıcı fikirlerin çoğu, var olan fikirlerin genişleterek ya da sıradan bir ya da iki fikri birleştirerek elde edilir.
Saç aksesuarlarına olan düşkünlüğüm ve makyaj dan gelen renk kombinasyonları bilgimin birleşmesi ile saç aksesuarları tasarlamaya başladım ve gün geçtikçe gelişti bugün kü halini aldı.

Yaratıcılık, buluş ve denemeler yapmak,eğlenmek, risk almak,kuralları yıkmak ve hata yapmak demektir.Hata yapmaktan korkarsak hiç bir zaman doğruyu bulamayabiliriz. ve buda bizim gelişen çağda geride kalmamıza sebep olabilir.Bir üst mantık geliştirip sorundan sorunun çözümüne sıçrama zamanı geldiyse hiç kormadan, çekinmeden yapmalıyız. Bunu yapabilme gücüne hepimiz sahibiz, iç engellerin ve çevre faktörlerinin iyi fikirlerinize engel olmalarına izin vermeyin.

Bırakın düşünceleriniz özgürce aksın...

Nur Toktay

20 Kasım 2010 Cumartesi

Öpülesi Dudaklar

Güzellik bana göre, kendi derinizin içinde rahat olmakla ilgilidir. Ya da kıpkırmızı bir ruj diye tarif ediyor güzelliği Gwyneth Paltrow fakat uygun dudaklara ve ten rengine hatta doğru yaklaşıma sahip değilseniz, bırakın büyüleyici olmayı gereğinden fazla ucuz görünebilirsiniz.


Peki ten renklerine göre doğru renkler hangileridir?
Buğday tene sahipseniz size en çok yakışan tonlar ahududu, böğürtlendir. Fakat doğru tonu bulmak için renk denemekten çekinmeyin.
Teniniz ve saç renginiz açıksa pembeye dönük kırmızılar ve nar çiçeği tem size göre.
Teniniz solgun ve saç renginiz de koyu ise, kıvamlı yoğun kırmızılar sizin için. Hiç çekinmeden kullanabilirsiniz, hatta dudaklarınız da dolgun ise gece yatarken bile dudağınızda kalsın hiç çıkartmayın.


Dudaklarınız ince ise bile ustaca makyaj hileleri ile istediğiniz şekildeki dudaklara kavuşmanız an meselesi.
Uygulayacağınız ruj ile aynı renkte ya da ondan bır tık koyu renk ile çerçeveleyin ve ruj ile dudağınızın içini boyayın. Fırça ile uygulanmış rujların kalıcılığı daha uzun ömürlü oluyor.Mat ve kalın tabakalı rujlardan kaçının ince ve şeffaf bir ruj ışığı daha iyi yansıtacağından dudağınız daha dolgun görünür.Dudağınız en dolgun yerine biraz parlatıcı sürebilirsiniz.


Öpülesi dudaklar ile ilgili önümüzdeki günlerde daha bir çok bilgi paylaşıcam. O zamana kadar yapmanız gereken şey eğer makyaj çantanızda ateş kırmızısı yada şarap bordosu bir renginiz yok ise bu eksiğinizi acilen tamamlayın. Kırmızı bir  ruja sahip olmak en az, klasik bir  Chanel çantaya sahip olmak kadar önemlidir.
Büyüleyici güzellikte dudaklara sahip olmak için Alladdinin sihirli lambasından çıkacak cinden bunu istemenize gerek yok kırmızı rujunuzu sürüp cazibenizi askıdan alıp omuzlarınıza takın ve çıkın hepsi bu.

Nur Toktay

19 Kasım 2010 Cuma

Allık

Allık sürerken, doğallığın ön planda olduğu şirin bir görüntü yakalamak istiyorsak elmacık kemiklerimizin ön kısmına yanaklarımızın üzerine gelecek şekilde fakat göz altına gelmemesine özen göstererek yuvarlak yada kesik uçlu allık fırçası ile fırçanın tam ortasına aldığımız allığımızı yuvarlak hareketler ile çok nazik bir şekilde sürmeliyiz. Fırçamızı çok fazla bastırarak uygulamak görüntüyü güzelleştirmeyecek aksine fırçamızın özelliğini bozup gereksiz yere fazla allık kullanmamıza sebep olacaktır. Tercih edeceğimiz renkler ise pembe ve tonları olmalıdır.

Daha alımlı, derin ve sofistike bir allık uygulaması için ise elmacık kemiklerimizi daha çok ortaya çıkarıp vurgulayacak tarzda gölgelendirme yöntemlerini kullanarak uygulamalıyız. Doğru noktayı bulabilmek için gün ışığında yüzümüzü aynaya düz bir şekilde tutup elmacık kemiğinin altında kalan çukur bölgeyi tespit edip bu bölgeye kullanmak istediğimiz allığın daha koyu rengi ile gölge yapıp daha sonra elmacık kemiğinin tam üzerine gül kurusu, içinde ışıltılar olan toprak tonları yada makyajımızın ve cildimizin renk tonlarına göre fuşya ve tonlarını da uygulayabiliriz.


Hatırlatmadan geçmek istemiyorum, uygulamış olduğunuz allığınızı hiç bir şekilde burnunuza, alın bölgenize ve burnunuza sürmeyin. Bu tip uygulamalar elegan bir görüntü yakalamak  isterken tam tersi kirli bir görüntü elde etmemizi sağlar.

Yanaklarımızdaki sağlıklı görüntünün kalıcılığını arttırmak için ise bir adım öncesinde uygulamış olduğumuz toz allığın üzerine parmak uçlarımız ile fazla abartmadan krem allık uygulayarak istediğimiz kalıcılığı arttıracaz  ve krem allık saten gibi bir cilt yaratmamıza katkıda bulunmuş olacak.

Nur Toktay

18 Kasım 2010 Perşembe

Özgürleşmek

Tasarım, kendini ortaya koymanın, bende varım demenin farklı bir biçimidir. İçimizdeki enerjinin bir şekilde dışa vurumu aslında. Kutunun dışında olduğunu bilmek ve ilerlemek.
Hayal gücümü harekete geçirip, el kabiliyetimle birleştirerek özgürlüğün peşinden giden bayanlara özel saç aksesuarı tasarlamakta benim kendimi ifade ediş şeklim.
Salvador Dali, Picasso, Van Gogh gibi dahilerin ortak noktaları özgür olmalarıydı.
Yaratıcılık özgürlük ister.
Bende tarzından ödün vermeyen, özgür ruhlarına aşık olabileceğiniz, cesur, güçlü, zorlayıcı bayanlar için tasarlamaya devam edicem.
Bu özelliklerin sende olmadığını mı düşünüyorsun, zincirleri kır, içindeki seni özgür bırak.
Sen değişirsen dünya değişir...

Nur Toktay

Fondöten

Fondotenler doğru kullanılması halinde en iyi dostumuz olmayı başarırken, yanlış kullanımları ile en kötü düşmanımıza dönüşebilirler.
Makyajsızmış gibi bir görünüm için mükemmel bir baz çok önemli, mermer gibi pürüzsüz, inci gibi aydınlık ve ışıldayan bir cilt için kozmetik devlerinin Nano Teknoloji ile üreticekleri ultra güçlü ve asla görünmeyen kapatıcılar yaratmalarına çok az bir zaman kaldı. Düşünüldümü ,yoksa bunu şuana kadar ilk düşünen benmiyim bilemiyorum ama Nano Teknoloji bazı kanser hücrelerinin hapsedilmesinde kullanılmaya başlandıysa günün birinde kozmetik sektöründede kendisini göstericektir. Ben o günlerin çok uzakta olduğunu düşünmüyorum açıkçası.
Peki o zaman gelinceye kadar, fondötenler ve pudraların cildimizdeki dostluğunu bozmadan en iyi neticeyi alabilmek için nasıl kullanmalıyız onları bi gözden geçirelim.
Yanlış seçimler ve yanlış kullanım deneyimlerinden dolayı fondötene neredeyse öcüymüş gibi yaklaşamayan bayanlar tanıyorum.
Kapatıcılarımızı doğru kullanamadığımız zaman doğal olarak ta doğru sonuca ulaşamıyoruz, işte tam bu noktada aradığımız suçlu fondötenler oluyor. Genel bir kanı olarak fondötenler ciltteki kusurları saklamamıza yardımcı olan kapatıcıymış gibi algılanıyor. Halbuki ten makyajının temelini oluşturmakla birlikte, ciltte bir homojenlik yaratmak, allığın cildimizdeki kalıcılığını arttırmak ve inci gibi aydınlık ve ışıl ışıl bir cilt yaratmak gibi bir çok farklı fonksiyonu var.
Max Factor ün yarattığı ilk fondötenden günümüze çok zaman geçti, fakat fondötenin kullanım amacı hiç değişmedi. Doğallığın ön planda olduğu, varlıkla yokluk arası bir his veren yeni nesil makyajda ( nude make-up) özel teknolojilere sahip bir çok marka var. Hangi fondöteni kullanırsanız kullanın en iyi sonuca ulaşmak için doğru uygulamak şart.


Uygulamada en iyi sonucu alabilmek için, yuvarlak uçlu, sert kıllı fondöten fırçasını dairesel hareketler ile cildinize daha iyi yedirebilir ve inceltebiliriz.
Hemen hemen hiçbirimizin teni tek renk değildir.Yetersiz su tüketimi,hormonel dengesizlikler, mevsim geçişlerinin etkileri, düzensiz ve kötü beslenme gibi nedenlerle göz altları, göz kapakları, burun kenarlarında, yanaklarda ve saç diplerine yakın bölgelerde ton farklılıkları gözlenir. Fondöten uygulamak işte bu ton farklılıklarınıda ortadan kaldırmak için oldukça önemlidir.
Şimdi siz karar verin fondötenler en iyi dostlarımız mı yoksa en kötü düşmanlarımız mı?

Nur Toktay

17 Kasım 2010 Çarşamba

Zaman cesaret zamanı

Söz konusu makyaj olduğunda az olan iyidir sloganı bu sezon yerini cesarete ve renklerin gücüne bırakıyor.
Yoğun pigmentli farlar, metal etkisi yaratan griler,zümrüt yeşili, gece mavisi, mor gibi oldukça iddalı renkler göz makyajımızda hayat bulacak.
Bu sezon metalik etki yaratan pigmentli farlar göz pınarlarımızdan aşağıya doğru süzülerek alt kirpik dipleri ile birlikte tüm gözü çerçeveleyecek.
Böyle bir göz makyajı için yapmamız gerekenler şöyle,
Öncelikle cildimizi iyice nemlendiriyoruz,gözümüze makyaj altı bazımızı sürdükten sonra, simli yada pigmenti güçlü mor renkli farımızı gözümüzün üzerine güzelce sürdükten sonra, kirpik diplerine siyah kalem yada eyeliner sürüyoruz,sürdüğümüz kalemi bir fırça yardımı ile dağıtıyoruz.
Daha sonra metalik gri far ile göz pınarlarına ve gözün altına uyguluyoruz.Gözümüzün üzerine uyguladığımız kalem ile göz altınada çerçevelendirerek sürüyoruz ve daha sonra dağıtıp görüntüyü yumuşatıyoruz.
Kirpiklerimizi vurgulamak için yoğun maskara ile iki üç kat üst üste boyuyoruz.
Dudaklar ile gözler arasındaki gizli anlaşmayı hatırlayalım,vurgu gözlerde ise rujumuz açık tonlarda olacaktır, fakat bu sezon gece makyajında bu anlaşma fes ediliyor.Göz makyajımıza uygun renkte rujumuzun üzerini simler ile süslemek mümkün.
Pürüzsüz ve göz alıcı dudakların yeni mimarı renkli rujlar olucak. Şarap kırmızısı, mürdüm eriği ve koyu kırmızı bu sezon göze çarpan renkler.
Ten makyajında ise hafif dokulu ürünler, aydınlık renkli allıklar ile destekleniyor olacak.
Yanaklarımız toz pembe,bej,sütlü kahve allıklar ile renklenicek.
Bu sezon yoğun göz makyajı ön planda olduğu için göze çarpan bir diğer detay ise kaşların olabildiğince açık tonlarda olması.
Peki ya gündüz makyajımızda hangi renkler hakim olacak birazda onlardan söz edelim,
Pürüzsüz mat bir makyaj bazından sonra yanaklar hafif ışıltılı aydınlatıcı allıklar ile renkleniyor, sağlıklı bir cildin ana rengi pembe ve pembenin tonları, gül kurusu, tarçın kahvesi bu sezon en çok kullanıcağımız renkler olacak.
Göz makyajındada  kullanmış olduğumuz allıklarımızı göz farı olarak kullanıp hafif bir gölge yapmamız çok doğru bir tercih olacaktır. Gece yada gündüz farketmez derin bakışlar için maskaramız her zaman oldukça yoğun kullanılıyor olacak.
Final de ise dudaklarımız hafif renkli parlatıcılar ile renklenmeli.

Nur Toktay

15 Kasım 2010 Pazartesi

Yeni yılda bir yenilik

Her  zaman geleneksel olarak alınan Yeni Yıl karaları vardır bunların bazıları tutulur bazıları ise daha ilk günden unutulur. Bende yeni yıl ile birlikte yeni bir başlangıç yapmak istedim, bu yılın başından itibaren 1 yıllık bir sözleşme yaptım kendim ile çok önemli bir sorun olmadığı müddetçe her gün mutlaka sizler ile bir çok şey paylaşıcam, zevk ile takip etmeniz dileği ile şimdiden mutlu, sağlıklı bol kazançlı bir yıl olmasını diliyorum.

Sağlık, mutluluk ve huzur dolu günler diliyorum

Nur Toktay